NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ
عُبَيْدٍ
حَدَّثَنَا
ابْنُ ثَوْرٍ
عَنْ
مَعْمَرٍ
أَخْبَرَنَا
ابْنُ
طَاوُسٍ عَنْ
أَبِيهِ عَنْ
ابْنِ عَبَّاسٍ
قَالَ مَا
رَأَيْتُ
شَيْئًا
أَشْبَهَ
بِاللَّمَمِ
مِمَّا قَالَ
أَبُو هُرَيْرَةَ
عَنْ
النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
إِنَّ
اللَّهَ
كَتَبَ عَلَى
ابْنِ آدَمَ
حَظَّهُ مِنْ
الزِّنَا
أَدْرَكَ
ذَلِكَ لَا مَحَالَةَ
فَزِنَا
الْعَيْنَيْنِ
النَّظَرُ
وَزِنَا
اللِّسَانِ
الْمَنْطِقُ
وَالنَّفْسُ
تَمَنَّى
وَتَشْتَهِي
وَالْفَرْجُ
يُصَدِّقُ
ذَلِكَ
وَيُكَذِّبُهُ
İbn Abbas (r.a.)'dan
demiştir ki: "Ebû Hureyre'nin Peygamber (s.a.v.)'den rivayet ettiği şu
söz(deki fiiller)'den daha çok küçük günahlara benzeyen bir fiil bilmiyorum:
"Hiç şüphe yok ki
Allah Adem oğluna zinadan nasibini yazmıştır. Buna kesinlikle erişecektir
(Binâenaleyh) gözlerin zinası bakmak, dilin zinası da konuşmaktır. Nefis
temenni eder ve şehvetlenir. Ferc de ya bunu tasdik eder ve (yahut da) tekzîb
eder."
İzah:
Buhari, istî'zân,
kader; Müslim, kader; Ahmed b. Hanbel, II, 276, 343, 379, 431, 536; Beyhaki,
cs-Sünenü'l-kübrâ, VII, 89.
Metinde geçen kelimesi
"îlmâm" kökünden gelir, bir şeye bir anlık bir alaka duyup üzerinde
durmamak anlamında kullanılır. Burada ise küçük kusurlar ve küçük günahlar anlamında
kullanılmıştır. Nitekim bu kelime şu âyet-i kerimelerde de bu mânâya
gelmektedir. "O, (güzel güzel davrana)nlar ki günahın büyüklerinden ve
çirkin işlerden kaçınırlar, yalnız bazı küçük kusurlar işleyebilirler. Şüphesiz
ki Rabbîn affı geniştir..."[Necm 32]
"Eğer size
yasaklanan büyük günahlardan kaçınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örteriz ve
sizi ağırlanacağınız bir yere sokarız."[Nisâ 31]
Hz. İbn Abbas da
"Lemem" kelimesini hadisde geçen göz zinası, harama elle dokunma ve
benzeri hareketlerle tefsir etmiştir ki doğrusu da budur.
Allah'ın âdemoğlunun
zinadan nasibini yazmasından maksat o nasibi levh-i mahfuzda tesbit etmesidir.
"Âdemoğlunun zinadan nasibi" sözüyle kasdedilen ise insanın
işleyeceği harama bakmak, harama dokunmak, dille zina yapmak gibi onu zinaya
götüren sebeplerdir. Ancak peygamberler günah işlemediklerinden onlar için
zinadan bir nasib yazılması söz konusu değildir. Bazılarına göre bu sözle
kasdedilen insanoğlunun yaratılışında var olan şehvet ve kadınlara meyi gibi
şehevî kuvvetlerdir. Ancak peygamberler günahlardan masum olduklarından, onlar
için zina söz konusu değildir.
Nefsin zinaya karşı
beslediği temenni ve şehevî arzuları fercin tasdik etmesinden maksat fercin,
nefsin bu isteğine uyarak zina etmesidir. Tek-zib etmesinden maksat ise,
fercin, nefsin bu isteğine uymayıp onu reddetmesi, bir başka ifâdeyle zinadan
kaçınması ya da buna muvaffak olamamasıdır. Binâenaleyh Allah insanları zinaya
zorlamamıştır. Fakat kimin ne yapacağını önceden bildiği için herkesin zina ile
ilgili olarak yapacağı fiilleri daha onlar dünyaya gelmeden levh-i mahfuzunda
tesbit etmiştir.